Kalça ekleminin baş kısmının, asetabulumdan (kalça çukurundan) çıkmasıdır. Genellikle doğuştan gelir, ancak travma sonucu da oluşabilir. Kalça çıkığı, ağrı, hareket kısıtlılığı ve şişlik yapar. Tedavi edilmezse, kalça ekleminde uzun vadeli hasar oluşabilir. Erken müdahale, kalıcı hasarın önüne geçebilir.
Kalça Çıkığı Belirtileri Nelerdir?
Kalça bölgesinde yoğun ağrı olabilir. Ağrı, özellikle kalça hareket ettirildiğinde ya da basınç uygulandığında artabilir. Kalça çıkığı olan kişide hareket sınırlamaları görülür. Ayakta durmak ya da yürümek zorlaşır. Kalçayı çevirmek ya da bükmek de acı verebilir. Bu durumu yaşayan kişilerde bacaklardan biri daha kısa görünebilir. Femur başının yerinden çıkmasından dolayı bacak uzunluğunda fark yaratabilir.
Bacaklar genellikle içe ya da dışa doğru dönebilir. Bu dönme hareketi ağrılı olabilir. Kalça bölgesinde şişlik ve morarma görülebilir. Bu belirtiler travma sonrasında meydana geliyorsa, kanama ve şişlik olabilir. Kalça ekleminde hareket ederken kıkırdama ya da çatırdama sesleri duyulabilir. Yürürken topallama ya da harekette zorluk yaşanabilir. Bu belirtiler, kalça çıkığı şiddetine göre değişiklik gösterebilir ve erken dönemde tedavi edilmesi önemlidir.
Kalça Çıkığı Neden Olur?
Yenidoğanlarda kalça ekleminin düzgün gelişmemesi sonucu, femur başı yuvasına tam oturmaz ve zamanla çıkığa neden olabilir. Şiddetli düşme, trafik kazaları veya spor yaralanmaları kalça ekleminde dislokasyona yol açar. Bu, özellikle kalçanın aşırı zorlanması veya aniden hareket etmesi durumunda görülür. Kalça ekleminin zamanla aşınması, eklemin stabilitesinin kaybolmasına ve kalça çıkığı yaşanmasına neden olabilir. Ailede çıkığın öyküsü olan kişilerde, bu duruma daha sık rastlanabilir. Yaşlandıkça, eklem yapıları zayıflar ve risk artar. Ciddi bir durumdur ve tedavi edilmezse eklem hasarına, ağrılara ve hareket kısıtlılığına yol açabilir.
Kalça Çıkığı Nasıl Tedavi Edilir?
Tedavide en önemli adım erken tanıdır. Eğer kalça çıkığı doğuştan (dysplazi) kaynaklanıyorsa, çocukluk döneminde yapılan erken müdahale tedavinin başarı oranını artırır. Ultrason ve röntgen gibi görüntüleme yöntemleri kullanılarak doğru tanı konulur. Hafif vakalarda fiziksel terapi, eklemi eski yerine getirebilir ve hareketliliği artırabilir. Bu tedavi, kasları güçlendirmeye ve eklemi stabilize etmeye yönelik çeşitli egzersizleri içerir. Travma sonucu meydana gelen vakalarda, eklem yerine manuel olarak yerleştirilir. Bu işlem genellikle anestezi altında yapılır. Hastanın eklemindeki deformasyon düzeltilir ve kalça yerine oturtulur. Eğer manuel redüksiyon başarısız olursa veya çıkık sürekli bir sorun haline gelirse cerrahi müdahale gerekebilir.
Cerrahi tedavisi, genellikle eklemdeki yer değiştirme durumuna bağlı olarak yapılır. Eklemdeki kemik yapısı onarılabilir veya eklem protezi yerleştirilebilir. Gelişen vakalarda ve yaşlı hastalarda, kalça eklemi protezi yerleştirilmesi gerekir. Bu işlem, kalça ekleminin işlevini kaybettiği durumlarda yapılan son çare tedavisidir. Tedavi sonrası iyileşme sürecinde fiziksel terapi ve rehabilitasyon önemli rol oynar. Eklem esnekliğini artırmak, kasları güçlendirmek ve ağrıyı yönetmek için rehabilitasyon süreçleri uygulanır. Kalça çıkığı tedavisi, hastanın yaşına, kalça çıkığının şiddetine ve tedaviye yanıtına göre değişir. Erken müdahale ve doğru tedavi ile kalça çıkığı hastalarının büyük bir kısmı sağlıklı bir şekilde iyileşebilir.