Omurga eklemlerinde meydana gelen dejeneratif bir hastalıktır. Omurga kireçlenmesi, genellikle yaşlanmaya bağlı oluşur. Omurlar arasındaki kıkırdak dokular zamanla yıpranır. Bu durum ağrıya ve hareket kısıtlılığına yol açar. Bel, boyun veya sırt bölgesinde hissedilir. En sık görülen belirtiler ağrı ve tutukluktur. Fizik tedavi, ilaç ve egzersizle kontrol altına alınabilir.
Omurga Kireçlenmesi Belirtileri Nelerdir?
Sırt ve bel ağrısı en yaygın belirtisidir. Genellikle sabahları daha yoğun hissedilir ve gün içinde hareket ettikçe azalabilir. Ancak uzun süre ayakta kalmak veya oturmak ağrıyı artırabilir. Eğer kireçlenme boyun bölgesindeyse, sabah kalktığınızda veya uzun süre aynı pozisyonda kaldığınızda boynunuzu çevirmekte zorlanabilirsiniz. Sertlik genellikle hareket ettikçe yavaş yavaş açılır. Omurga kireçlenmesi zamanla eklemlerin esnekliğini azaltır.
Eğilme, dönme veya sırtı dik tutma gibi temel hareketlerde zorlanma görülebilir. Bu durum günlük yaşam kalitesini düşürebilir. Omurga üzerindeki kireçlenme sinir köklerine baskı yaparsa, sinirlerin geçtiği bölgelerde uyuşma, karıncalanma ve bazen güçsüzlük hissi oluşur. Bu durum özellikle bel ve boyun kireçlenmelerinde yaygındır. Sinir baskısına bağlı olarak zamanla kaslar zayıflayabilir. Merdiven çıkarken zorlanma, nesne taşımada güçlük ya da ellerde kavrama gücünde azalma görülebilir.
İleri vakalarda, sinirlerin etkilenmesiyle denge kaybı yaşanabilir. Yürürken sendeleme, adımlarda kararsızlık veya ayakta uzun süre duramama gibi problemler ortaya çıkabilir. Omurlar hareket ettikçe aralarındaki eklemlerden ses gelebilir. Bu sesler sürtünme veya kıkırdakların yıpranmasından kaynaklanır. Özellikle boyun ya da bel hareket ettirildiğinde hissedilir. Bazı hastalarda ağrılar gece yatarken artabilir. Özellikle sırt üstü yatmak rahatsız edebilir ve uykusuzluğa neden olabilir. Boyun kireçlenmesi baş bölgesine yayılan gerginlik tipi baş ağrılarına neden olabilir. Bu ağrılar genellikle ense kökünden başlar ve şakaklara doğru yayılabilir.
Omurga Kireçlenmesi Neden Olur?
Zamanla omurgadaki kıkırdaklar doğal olarak yıpranır. Bu yıpranma yaşlandıkça artar. Özellikle 50 yaşından sonra riski belirgin şekilde yükselir. Aşırı kilo omurgaya binen yükü artırır. Bu fazla yük, kıkırdakların daha hızlı aşınmasına neden olur. Bu da omurga kireçlenmesi yaşanmasını kolaylaştırır. Yeterince hareket edilmediğinde omurga çevresindeki kaslar zayıflar. Bu durum omurga eklemlerine fazladan yük bindirir ve zamanla kireçlenmeye yol açabilir. Özellikle sürekli ağır kaldırmak zorunda kalan kişilerde omurga aşırı zorlanır. Bu zorlanmalar, eklemlerde mikroskobik hasarlara yol açarak uzun vadede kireçlenmeyi tetikleyebilir. Ailede hastalığın öyküsü varsa, bireyin bu hastalığa yakalanma ihtimali daha yüksektir.
Genetik faktörler kıkırdak yapısını ve dayanıklılığını etkileyebilir. Daha önce yaşanmış omurga kırıkları, zorlanmalar veya disk kaymaları gibi travmalar kireçlenme riskini artırır. Hasarlı bölgelerde zamanla eklem yüzeyleri bozulabilir. Uzun süre yanlış oturmak, eğik yürümek ya da masa başında kambur durmak gibi kötü duruş alışkanlıkları omurgaya dengesiz yük bindirir. Bu da kireçlenmeye zemin hazırlar. Sigara, omurga kıkırdaklarının beslenmesini engeller. Beslenemeyen kıkırdaklar daha çabuk bozulur ve bu da kireçlenmeye neden olabilir. Uzun süre masa başında oturmak, sürekli eğilerek çalışmak ya da ağır yük taşımak gibi meslekler omurga sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu durum zamanla kireçlenmeye yol açabilir.
Omurga Kireçlenmesi Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Fizik tedavi, kasları güçlendirerek omurgadaki baskıyı azaltır. Duruş bozukluklarının düzeltilmesi, esnekliğin artırılması ve hareket kabiliyetinin korunması hedeflenir. Uzman eşliğinde yapılan egzersizler, ağrıyı azaltmada oldukça etkilidir. Ağrı kesici ve iltihap giderici ilaçlar, kireçlenmenin yol açtığı şikâyetleri hafifletmek için kullanılır. Non-steroid anti-inflamatuar ilaçlar, kas gevşeticiler ve bazen kortizon içeren enjeksiyonlar tercih edilir. İlaçlar mutlaka doktor kontrolünde kullanılmalıdır.
Kas spazmlarını azaltmak ve ağrıyı hafifletmek amacıyla sıcak veya soğuk kompres uygulamaları yapılabilir. Soğuk uygulama, iltihabı azaltmaya yardımcı olurken, sıcak uygulama kan akışını artırarak rahatlama sağlar. Fazla kilo, omurgaya binen yükü artırarak omurga kireçlenmesi vakalarını hızlandırabilir. Uygun bir diyet programı ile ideal kiloya ulaşmak, hastalığın ilerlemesini yavaşlatır ve semptomları azaltır. Akupunktur, manuel terapi, kayropraktik uygulamalar gibi tamamlayıcı yöntemler bazı hastalarda olumlu sonuçlar verebilir. Ancak mutlaka uzman kişiler tarafından ve doktor bilgisi dahilinde uygulanmalıdır.
Günlük hareketlerde dikkatli olmak, uzun süre ayakta kalmamak, ağır kaldırmaktan kaçınmak ve ergonomik oturma pozisyonları kullanmak, omurgadaki yükü azaltarak kireçlenmeye bağlı ağrıyı hafifletebilir. Lokal anestezik ve kortikosteroid içeren enjeksiyonlar, iltihaplı eklemlere doğrudan uygulanarak ağrının hızlı şekilde azalmasını sağlar. Ancak bu yöntem sık aralıklarla uygulanmamalıdır. İlaç ve fizik tedaviye yanıt vermeyen ileri vakalarda cerrahi tedavi gerekebilir. Omurların sabitlenmesi (füzyon) veya sinir üzerindeki baskının kaldırılması gibi işlemler yapılabilir. Ameliyat kararı, hastanın yaşam kalitesi ciddi şekilde etkilenmişse düşünülür.